Etek söylemi farklı yönlere çekildi,Bunun arkasında kimler var?

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, ” Burada yüzde 97’lik bir başarı varken neyin komplosu kuruluyor! Bu benim şahsımla ilgili değil ki. Bir milletvekiliyle bir gazeteciyle sorun olabilir. Ancak ben ne bir projenin ne de bir şahsın milletvekiliyim” dedi.

Dün Şanlıurfa kamuoyuna bomba gibi bir iddia düştü. Öyle ki geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarihi 16 Nisan Referandumu’nda rekor kıran Harran’ı ziyaret etti. Ziyarette bakanlar ve milletvekilleri de hazır bulundu. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik konuşma yaptığı sırada bir grup tarafından protestoya maruz kaldı. Ancak aynı zamanda Şanlıurfa Milletvekili olan Faruk Çelik kendisini protesto edenlere ne kızdı ne de sitemde bulundu. Konuşmasını yaptıktan sonra kürsüden indi. Yıllardır siyaset içinde olan ve Şanlıurfa halkı tarafından çok sevilen Faruk Çelik’e yapılan protestonun bir tezgah olduğu apaçık ortada…İddialara göre hatta düzenlenen protestonun arkasında da siyasi güç ve güçler var.

BİRİ/BİRİLERİ BAKANI KÖTÜLEMEK İSTEDİ

Protesto bir yanadursun, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik geçen gün Şanlıurfa’dan giden basın mensuplarını ağırlayıp Atatürk Orman Çiftliği’nde sorularını yanıtladı. Bakan Faruk Çelik, kendisine bu protestoyu yapanlar için, etek giymeleri yönünde bir açıklama yaptı. Ancak her nasıl bir açıklama yapıldıysa bakanın sözleri cımbızla alınırcasına farklı yönlere çekildi, algı operasyonu yapıldı ve bakanı Şanlıurfa kamuoyunda küçük düşürmek için düğmeye basıldı. Urfa Değişim Gazetesi’ne çok özel açıklamalarda bulunan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, o sözleri Urfalılara söylemediğini, kendisine bu kirli tezgahı yapanlara sarf ettiğini ve kendisinin Urfalıları çok sevdiğini söyledi.

BİRİLERİ BAKANI YANLIŞ MI YÖNLENDİRDİ?

Her şey bir tarafa dursun, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in söyledikleri Şanlıurfa basınının içler acısı durumunu da gözler önüne serdi. Öyle ki Bakan Çelik Ankara’ya basın mensuplarının davet edilmesiyle ilgili bütün Urfa basınını beklediğini ancak sadece birkaç basın kuruluşunun gittiği ortaya çıktı. Basın toplantısını düzenleyen kişinin bakanı yanlış yönlendirdiği ve diğer basın mensuplarına bunu neden söylemediği ise akıllarda soru işareti bıraktı. Organizasyonu yapanların bakan söylemi dışına çıkarak sadece belirli basın kuruluşlarını götürmüş olmasının altında nasıl bir mesaj yattığı da bilinmiyor. Bakan konuyla ilgili, ” Urfalı televizyoncu ve gazeteciler gelmek istiyoruz dediler, bende hepiniz gelin dedim. Hatta geldi birkaç tanesi, ben niye diğer arkadaşlar yok dedim. Ben de çok şaşırdım. Bizim dışımızda olan bir şey” dedi.

ÇELİK: BUNLARIN KİM OLDUĞUNU TABİİ Kİ BİLİYORUM

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik,  kendisine yapılan çirkin saldırıyı kimin yaptığını bildiğini söyleyerek, “Harran’ın birinci olmasından ve Akçakale’nin ikinci olmasından dolayı teşekkürü hak ediyorlar. Burada yüzde 97’lik bir başarı varken neyin komplosu kuruluyor! Bu benim şahsımla ilgili değil ki. Bir milletvekiliyle bir gazeteciyle sorun olabilir. Ancak ben ne bir projenin ne de bir şahsın milletvekiliyim. Özellikle havaalanında Cumhurbaşkanımızı karşılamaya STK temsilcileri bile alınmazken, birkaç kişi oraya konulmuş Cumhurbaşkanımızın huzurunda bize küfrediyor. Bunun yanında Ceylanpınar’da birileri bağırarak yaşasın Başkan Atilla diyor. Ne diye yuhalıyorlar bunun gerekçesi de yoktur.  Bunu yapanların bir hesabı var. Bunların yaptığı hesaba göre Bakanın burada olmaması lazım. Bu hesaplara ulaşması için de bakanın buradan gitmesi gerekiyor. Bunların kim olduğunu tabii ki biliyorum. 1 buçuk yıldır ben MKYK’dayım. Beni çıkardılar, benim yerime başkası oraya konuldu. Gazeteci arkadaşlara da dedim MKYK’da bir tanıdığımızın olması. Bunlar Urfalı değildir. Bunlara Urfalı denmez. Çünkü farkına varmadan en büyük kötülüğü yapıyorlar. Bunu da farkında değiller. Bunlar benim uzun konuşmamın cümleleri ve adrese teslim cümlelerimdir. Bana olan cümleler değil, bu alçaklığı yapanlara söylenen cümlelerdir” dedi.

‘URFA’NIN GELECEĞİ İÇİN UĞRAŞANLAR ARASINDA CİDDİ BİR FARK VAR’

Bakan Faruk Çelik, Urfa’nın geleceği için uğraşanlar ile kendi geleceği için uğraşanlar arasında ciddi farklar olduğunu belirterek, “80 yıldır tapu alamayan Ceylanpınar’a ben bu şartlar altında Ceylanpınar’a tapu almaya çalışıyorum. Harran Belediye Başkanı tapuları veremiyor millete. 2 milyon Urfalı için hayatını feda eden biri yuhalanıyor. Siz kim oluyorsunuz bu mutlu günde çıkıp bir bakanı böyle ıslıklarla yuhalıyorsunuz ki! Tabi bu olayı Urfalılara mal etmek doğru bir şey değildir. Olayın Urfalılarla bir alakası yok zaten Ceylanpınar’da 15-20 kişi, Havaalanı’nda 40 kişi, Harran’da da 200 kişi vardı. Küçük bir gruptan bahsediyoruz, Urfa ile ilgili bir durum değil. Ben zaten cumhurbaşkanımızın buluşmasından bir gün önce Harran’dan bahsetmiştim. Yani bu ucuz insanlara pabuç bırakmayız. Açık söylüyorum, bu ucuz insanlara acıyacak bir durum yok. Çünkü onlar Urfa’yı katletmek isteyen insanlar, biz Urfa’yı sevdik, Urfa’ya hizmet ettik, Urfa’ya daha vermemiz gereken çok şey var. Bakanlar Kurulu’nda bir yatırım gündeme gelsin, orada Urfa’nın gündeme gelmemesi hiç olmamıştır. Hemen Urfa öne çıkmıştır, hemen her yerde Urfa’nın hakları korunmuştur. Biz bu mücadeleyi vermişsizdir ve bundan sonra da böyle olacaktır. Nefisle uğraşanların ve nesille uğraşanların Urfa’da ayırt edilmesi gerekiyor. Hiç bir şey eskisi gibi olmaz artık, kendi nefsiyle hareket edip kendi geleceği ile ilgili uğraşanlarla, Urfa’nın geleceği için uğraşanlar arasında ciddi bir fark var. Artık Urfa’yı Urfa’nın geleceğini düşünenler yönetmeli. Kendi geleceklerini düşünenler değil, kendi geleceklerini düşünenlerde bir an önce tasfiye edilmeli. 2 milyonun geleceğini düşünenlerle Urfa’nın yol yürümesi gerektiğine inanıyorum. Ben olsam ne olacak sen olsan ne olacak? Urfa nereye gidiyor, Türkiye nereye gidiyor, Urfa Türkiye’nin çimentosudur. Çimento diye tabir edilen bu şehrin de geleceği çok önemlidir. Bu konunun Urfa ile bir alakası yok. Bu alçaklığı yaptıranların Urfalılarla bir alakası yok. Urfalı böyle bir vefasızlığın içinde olmaz. Urfalı tepkisini de dile getiriyor ama gerekçesi var. Gerekçesi olmayan bir atmosfer oluşturmak doğru değildir. Urfa’nın gelişmesi, kalınması ve bu genç nüfusun başarıyla Urfa’ya hizmet etmesi, yapılacak yatırımların bir an önce bitirilmesinin hızlanması konusunda bizler görevimizin başındayız” diye konuştu.

‘URFA’NIN İMAJINA SİZ NE YAPTINIZ ÖYLE?’

Çelik, bu protestonun Urfa’nın imajına gölge düşürdüğünü ifade ederek konuşmasına şöyle devam etti:

“Gazetecisiyle, idarecisiyle, Ak Partilisiyle bunları dışlamamız gerekiyor. Bunlar Urfa’nın geleceğine çok büyük sıkıntı açarlar. Herkes 150-200 kişiyi toplayabilir. Şu anda 10-15 aşiretten arkadaşlar beni arıyorlar. Ben parti teşkilatıma bile gelin önümde alkış tutun demedim. Ben alkış için Urfa’da değilim.Ben Urfa’da nasıl hizmet yapacağım onun peşindeyim. Benim kimsemde yok orada onu da açıkça söyleyeyim. Ne anam var ne babam var, Urfa’da kimsem de yok. Benim Urfalılarım var, Urfa’ya aşık insanlar varsa benim onlarım var. Kahrolduğum neydi biliyor musunuz, herkesin kafasında bir Urfa imajı vardı. Bakanıyla, milletvekiliyle huzurlu bir şehir tablosu vardı. Derli toplu, hizmete adanmış, seçimlerde başarılı, yatırımlarda başarılı bir Urfa imajı vardı. Bu benim bulunduğum bir toplantı da olmuş olsaydı var ya bunu dert edersem namerdim. Devletin orada olduğu bir yerde, Urfa’nın imajına siz ne yaptınız öyle? Sen bunu Tayyip Erdoğan’a bunu kabul ettirebilir misin? Başarı ortada, partinin genel merkezi oradaydı. Urfalı televizyoncu ve gazeteciler gelmek istiyoruz dediler, bende hepiniz gelin dedim. Hatta geldi birkaç tanesi, ben niye diğer arkadaşlar yok dedim. Ben de çok şaşırdım. Bizim dışımızda olan bir şey.”

 

Tele-Röportaj:Ömer Dodanlı