Urfa’nın 20 çeşit yemeği tescil aşamasında

(ŞANLIURFA-RHA) Şanlıurfa Lokantacılar, Köfteciler Ve Tatlıcılar Esnaf Odası Başkanı Mehmet Kaçak, Urfa’nın tescil edilecek birçok ürünü vardır. Ancak bu konuda Urfa’yı hak ettiği konuma getiremiyoruz” dedi.

Tarih, kültür, tarım ve turizm merkezlerinin başında gelen Şanlıurfa’da kentin önemli değerleri kentin önemli değerleri son yıllarda nihayet koruma altına alınmaya başladı. Bunun en son örneği hatırlanacağı üzere geçtiğimiz günlerde Birecik patlıcanı ve Urfa eşkilisine tescil belgesi verilmişti. Urfa’nın gereken yerlerden alacağı tescillerin Urfa için büyük bir kazanç olduğunu söyleyen Başkan Mehmet Kaçak, 20 çeşit yemeğin de tescil belgesi alma aşamasında olduğunu ifade etti.

Mehmet Kaçak’ın ürünlerin tescillenmesi konusunda Ruha Haber Ajansı ve Urfa Değişim gazetesine verdiği röportajın tamamı…

Bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde Birecik patlıcanı ve Urfa eşkilisi tescillendi. Bu ürünlerin tescillenmesi memleketimize ne gibi bir faydası olacak?

Birecik Belediye Başkanımız böyle bir yönteme başvurdu ve patlıcanın marka olması için mücadele etti. Bununla ilgili de gereken belgeyi almayı başardı. Eşkili dediğimiz zaman narın bulunduğu bir bölgedeyiz ve bu eşkili de tescil edildi. Tabiki bu memleketin daha çok tescil edilecek gıda maddeleri vardır. Gıda maddeleri yanında tarihi yerleri vardır. Ama bugüne kadar STK’lar konusunda çok geride kalmışız.

Şu anda tescil edilmeyi bekleyen gıda maddeleri var mı?

Bundan sonra zaten 20 çeşit yemek tescili de yapılıyor. Bu yemeklerin tescili için de Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İsmail Demirkol başvuru yaptı. İnşallah en yakın zamanda bu yemekler de tescil edilir. Bu memleketin gereken yerlerden alacağı tesciller, Urfa için büyük bir kazançtır.

Sizin de bahsettiğiniz gibi Urfa’nın tescil edilecek birçok gıda maddesi var. Bu gıdalar şu ana kadar neden tescil edilmedi?

Bugüne kadar yapamadığımız çalışmalar açısından hepimizin eksiklikleri bulunuyor. Burada kendi memleketimize sahip çıkamıyorsak, gıdamıza, kültürümüze sahip çıkamıyorsak en büyük kabahatimiz odalarımızın çalışmamasıdır. Gönül isterdi ki bu tesciller gününde yapılsaydı. Ama hiçbir şeyde geç kalmış değiliz. Bundan sonra memleketimizin değerlerine sahip çıkmamız gerekir. Urfa’nın güzelliklerini anlatmakla bitiremeyiz. Çünkü Urfa, peygamberler, kültürler, tarım şehridir. Gerektiği zaman mercimeğimizin, buğdayımızın ve buna benzer birçok gıda maddesinin tescil edilmesi dururken biz hala ayakta uyuyoruz.

Gereken değer verilse, Urfa kendini hangi konumda bulur?

Urfa bahtı karadır. Hep bunu anlatmakla kendimizi avutuyoruz, koltuk sevdasından başka bir derdimiz kalmamış. Buradan milletvekillerimize, belediye başkanlarımıza sesleniyorum. Bu memleket bulunduğu bu konumu hak etmedi. Memleketimiz tüm Türkiye’ye yetecek bir memlekettir. Ancak bunun hakkını veremiyoruz.

Bu ürünler dışında acil tescil edilmesi gereken ürünlerimiz var mı?

Urfa mutfağı zengin olduğu için birçok yemek çeşidinin tescili zaten yapılıyor. Bunlar tescil edildikten sonra Urfa’nın mutfağında bulunan yemeklerin tescil edildiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Şimdi başvuru yapılmadan bir yemeğin tescil edilmesi gerektiğinim söylemek yanlış olur. Bize hangi görev düşerse biz de tescil konusunda üzerimize düşeni yaparız.

Çok tartışılan damak tadımız olan çiğköfte Urfa’nın olduğuna dair tescil edildi mi?

Bilindiği üzere çiğköfte Nemrut dönemine kadar gider. Çiğköfte 2009 yılında İsmail Demirkol tarafından tescil edilmiştir. Adıyaman, Antep hatta 81 ilde çiğköfte yarışması yapılsa tüm dünya biliyor ki çiğköfte Urfa’nındır. Hiçkimse buna sahip çıkamaz. Çünkü bu tescillidir. Biz sadece urfa’nın çiğköftesini etli olarak yaparız. Herkes bunu böyle bilmeli.

Ruhsatsız işletmecilerin artması ne gibi kayıplara neden oluyor?

Ruhsatsız çalışma konusunda Suriyeli işletmecilerin bir kısmı da bize kayıt yaptırmıştır. Ekonomiye baktığımız zaman zarar diye bir şey yoktur. Kim ürününü marka haline getirirse satışını daha iyi yapar. Ama gönül isterdi ki Urfa’da her köşe başında izinsiz işletne açanların bir an önce evraklarını almaları konusunda denetlenmelidir.

OSB’de size ne kadar yer ayrıldı?

Balaediyelerimizle yapmış olduğumuz istişare sona ermiştir. Bunun mücadelesini tam 7 yıldır veriyorduk. 7 yıl sonra esnafımızla ilgili 2 parselin içerisinde bir parselimize köylüler dava açtı. 1 parsel içinde 60 işletmeyi inşallah yapacağız. Bu da inşallah memleketimiz için hayırlı olur. Tabiki gıda denildiği zaman bodrum altında olmasını değil, daha güzel yerlerde yapılması için bu mücadeleyi veriyoruz.

Yemek kültürümüzü tanıtmada göz yumduğumuz gibi başka sorunlara da göz yumuyor muyuz?

Memleketimizin tabiki bu konular dışında da sıkıntıları çoktur. Bunlarda biri uçak seferleridir. Örneğin Antep’ten İstanbul’a 150 liraya gidilebilirken Urfa’dan 300-350 liraya gidiliyor. Bize üvey evlat gibi muamele yapılıyor. Milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, bakanımız ne iş yapıyor! Bu memlekete yapılanlar zulüm değil de nedir? Elektrik kurumuna bakıldığında gerçekten çok yazık. Yaz mevsiminde bile elektriklerimiz sık sık kesiliyorsa demekli hepimizin bir eksiği vardır. Eğer bir Fatma Şahin istediğini koparabiliyorsa bizim milletvekillerimizin görevi nedir? Herkes görevini yapmak zorundadır. Sadece afişlerde gösteriş değil, bize icraat lazım. Bu icraatları da yapacak olan yetkili merciler kendilerine çeki düzen vermeli. Biz de oda olarak ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Belediye başkanlarımız bu çalışmaları yapmadıkları taktirde buna karşılık biz de gereken yerlere başvurabiliriz. Bizi de zor durumda bırakmasınlar, kendi görevlerini yapmalılar.