Göbeklitepe kazı başkanının evi yine hırsızların hedefinde

( ŞANLIURFA – RUHAAJANS)  Göbeklitepe Eski Kazı Başkanı Prof. Dr. Klaus Schmidt’in Şanlıurfa’daki evi yine hırsızların markajına girdi. Daha önce evi soyan hırsızlar, gene eve girerek kalan malzemeleri talan etti.

Prof. Dr. Klaus Schmidt’in  eşi Çiğdem Köksal-Schmidt, sosyal medya hesabı üzerinden, evlerindeki son hırsızlık olayını duyurdu. Çiğdem Köksal-Schmidt, yaptığı açıklamada,”Kimi acılı ana-babanın çocuklarının nerede ve nasıl son nefesini verdiğini dahi bilemediği bu dünyada mala, hatıraya gelen zarardan bahsetmek beni utandırır…

Urfa’ dan hele hep iyi konuşmak, her şeyi iyi hatırlamak isterim…Aşkım, son yirmi yılım, hayatımın en güzel, en ayrılamadığım zamanları orada geçmiştir…ama insanlığın tuhaflığı sınır tanımıyor ve beni yine şaşırtıyor…daha geçenlerde Urfa’ daki evimizi yağma edenler, arkalarında bıraktıkları, alamadıkları son iki klima motorunu da çalmak için yine girmişler evimize ? kara mizah gibi, dalga geçer gibi?klimalar sizi iyi serinletsin, keyfiniz bol olsun, faturalarınız hizmet karşılığı olarak şehrin hesaplarına geri dönsün, ne diyeyim…

CAN VE MAL GÜVENLİĞİMİZE ÖZEN GÖSTERMELERİNİ DİLİYORUM !!

artık çalıp çırpmak için damdan atlayıp, keyfine bakanları geçtim, bu şehrin belediye başkanına ya da her kim kendisini sorumlu hissediyorsa ona sesleniyorum, bu mahallede, bu sokakta bu kadar göstere göstere hırsızlık vakaları oluyorsa bir zahmet ilgileniniz konu ile…iki adım ötede belediyenin sokak restorasyon çalışmaları var…evimizin duvarları dışardan bazı yerlerde 8 m. yüksekliğinde…öyle çok ıssız bir köşede de değiliz…eve girişi mümkün kılan ise komşu evlerin her sene bir kat daha yükselttikleri briket duvarlar! Kazı sezonlarında her sene istisnasız kapımıza dikilen ve eşya taşırken bile izniniz var mı, ne yapıyorsunuz burada diye hesap sormaya elemanlarını görevlendirenlerin, şimdi de bu ve benzeri sokaklara ilgi göstermelerini , mümkünse güvenlik kameraları vs. ile can ve mal güvenliğimize özen göstermelerini diliyorum…ayrıca yaşanılanların ülkelerinde olanlar nedeniyle bölgeye göç eden ve yerleşen insanlarla değil, bizzat mahalle yerlileri ile ilgili olduğunu da not düşmek isterim…” ifadelerine yer verdi.