Büyükelçi Önen’den Öğretmenler Günü mesajı;

“Öğretmenlik kutsal ve sabır isteyen bir meslektir”

Çin/Pekin Büyükelçisi Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Abdülkadir Emin Önen, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Önen mesajında, eğitim ve öğretimin en büyük kahramanlarının öğretmenler, bizleri eğitenin anne ve babalarımız olduğunu, toplumların gelişmesinin eğitimle mümkün olacağını belirterek, öğretmenlerimize büyük görev düştüğünü ve Öğretmenliğin çok kutsal ve sabır isteyen bir meslek olduğunu söyledi.

Geleceğin Türkiye’sini inşa eden öğretmenlerdir
Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliği’ni kabul ettikleri günün 24 Kasım olduğunu belirten Çin/Pekin Büyükelçisi Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Abdülkadir Emin Önen, “24 Kasım 1928 tarihli Millet Mektepleri Talimatnamesi gereğince Mustafa Kemal Atatürk, Millet Mekteplerinin Başöğretmeni unvanını almış ve bu tarihin yıldönümü 24 Kasım 1981 tarihinden itibaren her yıl ‘Öğretmenler Günü’ olarak kutlanmaya başlanmıştır. Bir milletin medeniyet seviyesi, yaptığı icraatlar, kültürü tamamen öğretmenlerin elindedir. Eğitim ve öğretimin en büyük kahramanları ve bu hizmetin her alanında emeği olan kişiler öğretmenlerimizdir. Mesleğine aşık öğretmenler her zaman eşsiz öğrenciler yetiştirmişlerdir. Öğretmenlik çok kutsal ve sabır isteyen bir meslektir. Öyle ki bunu en iyi açıklayan sözlerden biri Hz. Ali’nin ‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’ sözüdür” dedi.

Öğretmenler, kutsal bir vazifeyi icra ediyorlar
Öğretmenlerimizin bizlere bilgi ve beceri kazandırdığını ve bizi hayata hazırladıklarını belirten Çin/Pekin Büyükelçisi Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Önen, “Onların sabırla çalışmaları sonucu bizler kalem tutmayı, okumayı, yazmayı, yeni bilgiler ve beceriler kazanmayı başardık. Bize emek veren öğretmenlerimizin değerini hepimiz biliyoruz. Öğretmenlerimiz, insanı en ideal şekilde eğitmek suretiyle, geleceğin Türkiye’sini, geleceğin dünyasını inşa etmek gibi son derece kutsal bir vazifeyi icra ediyorlar. Türkiye’mizin bugün dünyanın güçlü ve saygın devletlerinden biri haline gelmesindeki en önemli paylardan biri, hiç şüphesiz, fedakâr, cefakâr öğretmenlerimize aittir” diye konuştu.

Öğretmenler anne ve babalarımız kadar değerlidir
Kendisinin de öğretmen çocuğu olduğunu hatırlatan ve ‘Hocaların Hocası’ olarak anılan başarılı hizmetler vermiş bir emekli öğretmen olan babası Mehmet Salih Önen’i de rahmetle anan Önen, “Yurdumuzun en ücra köşelerinde, her iklimde, her coğrafyada, en zor şartlarda dahi görevlerini özveriyle idame ettiren öğretmenlerimiz, her türlü övgüye ve takdire layıktır. Milletçe öğretmenlerimize şükran ve minnet borçluyuz. Öğretmenler, hepimizin gönlünde müstesna bir yer tutmaktadır. Bilhassa bizim kültür ve medeniyetimizde, öğretmenler anne ve babalarımız kadar değerli, onlar kadar aziz ve muteber sayılmaktadırlar. Zira bizler, ilim ve irfan sahibi kimselere hürmeti, bize bir harf dahi öğreten kimsenin karşısında saygıyla eğilmeyi şiar edinmiş bir milletiz. İnanıyoruz ki, Türkiye gelecek hedeflerine öğretmenlerimizin fedakârca yetiştirdikleri özgür düşünceli, sorgulayan, nitelikli nesiller sayesinde çok daha kolay ulaşacaktır. ‘İnsanı yücelt ki devlet yücelsin’ anlayışını benimsemiş bir hükümet olarak, insana yapılan her türlü yatırıma büyük değer veriyor, öğretmenlerimizi baş tacı ediyor, emeklerini takdirle karşılıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde AK Parti iktidarı olarak ilk günden bu yana, eğitimi bu ülkenin birinci meselesi kabul edildi. Bütçeden en büyük pay eğitime ayrıldı. Bu anlamlı günde, kutsal görevlerini aşkla, şevkle ifa eden değerli öğretmenlerimizi sevgiyle, saygıyla selamlıyor, 24 Kasım Öğretmenler Gününü yürekten kutluyor ve öğretmenlerimize hayırlı olmasını diliyorum” diyerek Hocaların Hocası merhum babası gibi ebediyete intikal etmiş öğretmenlerimizi de rahmetle andığını belirtti.

İslâm’da ilk öğretmen Mus’ab bin Umeyr
“Birinci Akabe bî’atında Müslüman olan Medîneliler, Resûlullah Efendimize; ‘Yâ Resûlallah. İçimizde, İslâmiyet açıklandı ve yayılmaya başladı. Halkı Allah’ın Kitâbına davet edecek, Kur’ân-ı Kerîm’i okuyacak, İslâm dînini anlatacak, İslâm’ın sünnet ve emirlerini aramızda ikâme edecek, yerleştirecek, namazlarımızda bize imâmlık yapacak bir kimse gönder’ diye mektup yazdılar. Bunun üzerine Resûlullah Efendimiz Mus’ab bin Umeyr’i, Medine’ye gönderdi ve ona; Medînelilere Kur’ân-ı Kerîm okumasını, İslâmiyetin emir ve yasaklarını öğretmesini, namazlarını kıldırmasını emretti. Mus’ab bin Umeyr kısa zamanda Medîne’ye vardı. Orada kendisini büyük sevinçle karşıladılar. Es’ad bin Zürâre’nin evine yerleşti. Ev sâhibi Medîneli ilk Müslümanlardan idi. Orada insanlara dinlerini öğretmeye başlad