Anasayfa / TÜM HABERLER / YAŞAM / Şanlıurfa’da görülen havyan türleri

Şanlıurfa’da görülen havyan türleri

Havalar ısındı ve türümüz gibi birçok canlı artık daha aktif. Bu günlerde bastığımız yeri toprak, yüzdüğümüz yeri deniz deyip geçmemekte ve dikkat etmekte fayda var. Her an ölümle burun buruna gelebilirsiniz. İşte Şanlıurfa’da görülen kimisi zehirli kimisi ise insan canlısı olan o hayvanlar.

Gezegende besin zincirinin en üstünde yer alan, en tehlikeli canlı olabiliriz. Ancak bu yine de en güçlüsü olduğumuz anlamına gelmiyor. Hatta bazen küçücük bir böcek, sevimli görünen bir balonbalığı, arı ya da bir sivrisinek bile canımızı sıkıp, hayatımızı karartabilir. Üstelik birçoğundan kaçış da yok. Her an her yerde karşınıza çıkabilirler.

İşte Şanlıurfa’da görülen ve görülmesi muhtemel zehirli hayvanlar:

KOCA ENGEREK

Genel olarak fare gibi küçük kemiriciler, kertenkeleler, kuşlar, yılanlar ve çeşitli omurgasız hayvanlarla beslenirler. Kemiricilerle beslendikleri için yararlıdırlar. Avlarını sabahın erken saatlerinde ya da geceleyin avlarlar. Yemeden önce zehirleyerek öldürürler. Hareketleri oldukça ağır olan bu hayvanlar gündüzlerini daha çok dinlenerek geçirirler. Genel olarak canlı doğururlar (5-7 kadar). Bazı bölgelerde de yumurtlarlar (4-7 kadar). Yumurta 1 ay içinde açılır. Boyları 150 cm kadar olabilir. Bir engerek rekor kırıp 3 m 8 cm’ye ulaştı(İskenderun). Ovalarda, taşlık yerlerde, terk edilmiş evlerde, harabelerde, bahçelerde ve tarlalarda yaşarlar. Yüksekliği 1500 metreye kadar olan yerlerde bulunabilirler. Şanlıurfa’da görüldüğü biliniyor.

SARI AKREP

Ülkemizde 14 civarında akrep türü yaşıyor. Ancak Şanlıurfa’da da sık sık görülen sarı akrep en zehirli akrep türleri arasında yer alıyor. Türkiye’de 25 bin akrep sokması vakası yaşanıyor ve bunların yüzde 5-8’i (1250- 2000) ölümle sonuçlanıyor. Binalar, harabeler, kurumuş dere yatakları, maki ve ormanlık alanlardaki taşların altı da akrebin yaşadığı yerler arasındadır. Sarı akrep, insanlar için ölümcül derecede zehirlidir. Bu yüzden dünyanın en tehlikeli akrepleri arasında yer alır. Sarı akrepler 56 cm uzunluğundadır. Vücutları sarımsı kahverengi, tarak organları beyazımsı krem, telsonları vücutlarına göre daha açık sarımsı kahverengi, iğneleri ise kızılımsı kahverengidir.

SİYAH KOBRA

Türkiye’de yaşayan tek kobra türüdür. Vücut boyu 120 cm’dir ve baş ince bir boyunla gövdeden ayrılmaz. Gözleri nispeten iri ve göz bebeği yuvarlaktır. Sırt pulları gövdenin ön yarısında ve kuyruk üstünde bariz karinalı, arka yarısında ise düzdür. Kuyruk altı pullarından bazıları tektir. Vücut tek renkli parlak siyah veya siyahımsı kahverengidir. Genç fertlerde sırtta eyer şeklinde açık renkli lekeler bulunabilir. Karin tarafı biraz daha açık tondadır. Ürktüğünde gövdesini yere yapıştırır ve başını gövde halkalarının altına sokmaya çalışır. Rahatsız edildiğinde kuvvetli tıslama sesi çıkarır ve ısırma gösterisi ile tehlikeyi uzaklaştırmaya çalışır. Zehirli olan bu tür, avlarını zehirleyerek öldürür veya canlı iken yutar. Zehri sinir sistemini tahrip ederek büyük acı ile ölüm neden olur. Zehrinin etkisi Hindistan’daki Gözlüklü Kobra türüne yakındır. Gizli yaşadığından insanları zehirleme olasılığı çok düşüktür. Son yıllarda Şanlıurfa il merkezinin batısındaki dağlık kısımda, kayalık yamaçlarda saptanmıştır. Ayni türün Şanlıurfa il merkezinin yaklaşık 50 km doğusundaki Tek Tek Dağları’nda bulunmaktadır.

ÇİZGİLİ SIRTLAN

Anadolu’nun en nadir canlılarından çizgili sırtlan, bozkır ikliminin hakim olduğu ıssız kayalık ve derin vadilerde yaşıyor ama neslinin tükendiği sanılıyordu.

Doğa Derneği Türkiye’de neslinin tükendiği sanılan çizgili sırtlanı Urfa‘nın Bozkırları’nda görüntülemeyi başardı. Urfa’nın Bozkırları projesi kapsamında görüntülenen ve koruma çalışmaları başlatılan çizgili sırtlan, bozkır ve kayalık alanlarda yaşıyor.

Urfa Bozkırları’nda yaşayan çöl varanı, çizgili sırtlan gibi nesli tehlike altındaki türlerin doğal yaşam alanlarında ilk defa filme alınması bu türlerin korunmasına yönelik umutları artırıyor. Şanlıurfa’da yapılan çalışmalar kapsamında Doğa Derneği ekibi ve TRT İzmir televizyonu kameramanları sırtlanları doğal ortamlarında filme almayı başardı.

ÇÖL VARANI!

Boyu yaklaşık 1 metre olan çöl varanı, ilk kez Şanlıurfa’da görüntülendi. Bir kertenkeleye göre çok iri olmasından dolayı “dev kertenkele” de deniliyor.

Çöl varanı (Varanus griseus) çöl ve yarı çöl alanlarda yayılım gösteren bir canlı türüdür. En belirgin özellikleri; dillerinin uzun, ince ve uçlarının çatallı olmasıdır. Sırt bölgesinin rengi genel olarak sarımsı kahverengi ya da grimsi olur. Sırtında koyu kahverengi ya da siyah, enine şeritler bulunur. Gündüzleri aktiftir. Genel olarak diğer küçük kertenkeleler, kemiriciler, avlayabildikleri kuşlar ve sürüngen yumurtalarıyla beslenirler. Ayrıca, toprağı kazabilir ve ağaçlara tırmanabilirler.

Dişiler bir defada 10-12 kadar yumurta bırakabilir. Boyları 100 santimetre (en fazla 130 santimetre) kadar olabilir. Çöl varanı türü Kuzey Afrika’dan Güneybatı Asya’ya, Afganistan, Pakistan ve Kazakistan’a kadar yayılım gösterir. Türkiye’de ise ‘Varanus griseus griseus’ alt türü yaşamaktadır. Bu alt tür, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da yaşamaktadır. Çöl varanı, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Şanlıurfa Birecik, Ceylanpınar ve Şırnak Silopi’de görülmektedir.

FIRAT KAPLUMBAĞASI (REFETUS)

Fırat nehrinde yaşayan Refetus kaplumbağaları Atatürk Baraj gölünde halen yaşamlarını sürdürüyor.

Kabuğun üzeri yumuşak deriyle örtülüdür. Başının ucunda ufak bir hortum bulunur. Havayı bu hortumun ucunda bulunan burun delikleriyle alır. Güneşlenmek için nadiren su dışına çıkar. Hayatlarının çoğunu dipte çamura gömülü olarak geçirirler. Deri ve ağız içi solunumuda yaptıkları için uzun süre su altında kalabilirler. Çeşitli bitkiler balık, sucul böcekler, yengeç, solucan, kurbağalar, yiyebileceği boyuttaki su yılanları ve yiyebileceği boyuttaki tüm sucul hayvanlarla beslenir. Çenesi çok güçlüdür.

KELAYNAK

1956 yıllarına kadar sayısı binler olan kelaynaklar, dünyada sadece Şanlıurfa Birecik ve Kuzey Afrika’da bulunmaktadır.

Yasak avlanma, tarım ilaçlarının düzensiz ve aşırı kullanılması bu kuşları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bırakmıştır. 25-30 yıl yaşayabilen bu kuşlar Şubat ayı ortalarında Birecik’e gelip kayalıklara yerleşir, üremelerini yapıp Temmuz ortalarında yavrularıyla birlikte Birecik’ten ayrılırlar. Kelaynaklar 1977 yılında Orman Genel Müdürlüğü tarafından kurulan Kelaynak Üretme ve Koruma İstasyonunda koruma altına alınmışlardır. Kelaynak kuşlarına yörede “keçelaynak” denmektedir. Yörede bolluk ve bereketin sembolü olarak görülen ve kutsal sayılan Kelaynaklar adına 1984 yılından beri Kelaynak Festivali yapılmaktadır.

CEYLAN

Anavatanı Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dır. Türkiye’de sadece Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesi ve çevresinde bulunmaktadır.

1940-1960’lı yıllar arasında Ceylanpınar’da ve Suruç-Cizre arasındaki topraklarda 500’lük 1000 başlık sürüler halinde dolaştıkları çok görülmüştür

Uluslararası literatürdeki adı gazella subgtturosa olan ceylanların nesli tehdit altında. Güzel gözlü bu hayvanların, Ceylanpınar ve yöresinin dışında Moğalistan, Arabistan, Türkmenistan ve Suriye ve İran yaşadıkları görülmüştür. Sürüler halinde dolaşan ceylanlar, bir tehdit halinde 200-250 metre durmadan koşabiliyor. Tehdit durumunda koştuğunda saatte 60-70 kilometre hıza ulaşabiliyor. 8-10 yıl ömürleri bulunan ceylanlar 1 yaşındaki sonra üreyebiliyor. Kasım-aralık döneminde çiftleşen ceylanlar 5-5.5 aylık gebelik döneminden sonra bahar aylarında doğum yapıyor. Her bir yetişkin birey bir yavru dünyaya getiriyor. Damızlık amaçlı her yıl belirli miktarlarda çift halinde satılıyor. Ceylan fiyatları 600 ile 2300 TL arasında değişiyor.

Dünyada ender bölgelerde yaşayan ceylanların, Türkiye’de en çok bulunduğu kentlerin başında Şanlıurfa geliyor. Geçmişte sürüler halinde yaşadığı belirtilen ceylanlar, son yıllarda sayılarının azalması nedeniyle Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce doğal ortamlarında koruma altında tutuluyor. Ceylanpınar Tarım İşletmesi bünyesinde 26 hektarlık bir alan çitle çevrilerek koruma sahası oluşturulmuştur.

 

 

Advert

İlginizi Çekebilir

Bakan Yanık: “SED’i memur maaş zammı oranında artırdık”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, ihtiyaç sahibi ailelere çocuklarının okul ve diğer masraflarını karşılamaları için ödenen Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) miktarının memur maaşlarına yapılan yüzde 30 zam oranında artırıl

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

pendik escort bayan