Anasayfa / TÜM HABERLER / EKONOMİ / Prof. Aydal: Türkiye’nin 100 yıllık birikimi yok pahasına satıldı
Prof. Aydal: Türkiye'nin 100 yıllık birikimi yok pahasına satıldı

Prof. Aydal: Türkiye’nin 100 yıllık birikimi yok pahasına satıldı

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Aydal, "AK Parti Hükümetleri döneminde devlete ait ya da devletin ortak olduğu 171 kurum satıldı. Bugün iki Trilyon dolar verilse bile yeniden yapılamayacak kurumlar, maalesef 68 Milyar dolar karşılığı elden çıkarıldı." dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Aydal, "AK Parti Hükümetleri döneminde devlete ait ya da devletin ortak olduğu 171 kurum satıldı. Bugün iki Trilyon dolar verilse bile yeniden yapılamayacak kurumlar, maalesef 68 Milyar dolar karşılığı elden çıkarıldı." dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Doğan Aydal yaptığı yazılı açıklamada, halkın malı olan Kamu İktisadi Teşekküllerinin (KİT) nasıl zarar ettirilip yok pahasına satıldığını anlattı.
KİT'ler faiz batağına düşürüldü
Ülkenin yüz yıllık birikimlerinin yok fiyatına satıldığını belirten Aydal, şunları söyledi:
"1990'lı yıllarda büyük bir özelleştirme rüzgârına kapılan Türkiye'de, birçok kamu kuruluşu özelleştirmeden nasibini aldı. 1995'te Türkiye'de kamu işletmelerinin sayısı 278 iken Özelleştirmelerle birlikte 2000'li yılların başında bu sayı 242'ye düşmüştü. Bir kurum zarar ediyorsa ya iyileştirilir veya satılarak zararın en aza indirilmesi sağlanır. Ancak ülkemizde bu satış işlemleri iktisadi bir gereklilik sonucu oluşmadı. Kurumlar çeşitli teknikler uygulanarak zarar etmeleri sağlandı ve sonra zarar eden bir kurum satılıyor imajı verilerek halktan gelecek tepkiler yok edildi. 1986 yılında özelleştirme yasası çıkarılarak KİTler, kamu ortaklığı idaresine verildi. Hazine destekleri tamamen kesildi. KİT’ler özel bankalardan ve yurtdışından %256’lara varan faizler ile kredi alınarak üretime zorlandı. 1989’da kar eden KİT’ler, 1990 yılında 1 trilyon, 1991 yılında ise 17 trilyon zarar ettirildi. KİT'lerin 9.1 trilyon işletme karları vardı, 27,6 trilyon faiz ödedikleri için zararları 17 trilyon olmuştu. Kitlerin 1994 yılında ödedikleri faiz 100 trilyon oldu. Devlet faiz yükleri altında ezilmeye başlayınca satılmaları için zemin oluşmaya başlamıştı."
Düpedüz ihanet: Kamu kurumları nasıl zarar ettirildi?
Kamu kurumlarını zarar ettirmek için farklı teknikler uygulandığını ileri süren Aydal, şöyle devam etti:
"İlk teknik devlet kuruluşunun ayrıcalığını ortadan kaldırmak olmuştur. TSK ihtiyaçlarının, bir devlet kuruluşu olan Sümerbank’tan alma mecburiyetinin kaldırılması bu işlerin ilk aşaması olmuştur. Devlet alımlarında, devlet kuruluşlarının, tercihli firma listesinden çıkartılması ikinci darbe olmuştur. Zirai Donatım ve PETLAS’ın Maliye Bakanlığının listesinden çıkarılması bu kurumların çöküşünü hazırlamıştır. Sendika ağaları ile anlaşıp grevlerin oluşması sağlanmış, grevler aracılığı ile ağır endüstrinin çalışması durdurulmuştur. İSDEMİR, KARDEMİR, Seydişehir Alüminyum Tesisleri, SEKA, Karadeniz Bakır İşletmelerinin zarar etmelerinin en büyük sebebi, grevler ile üretimin en aza indirilerek zarar ettirilmeleri olmuştur. Hükümetlerin ithalat izinleri birçok KİT’in stoklarının artmasına yol açmış ve nihayetinde zarar etmelerine yol açılmıştır. Toprak Mahsulleri Ofisi, Türkiye Kömür işletmeleri, Fosfat İşletmelerinin zarar etmelerinin en büyük sebebi budur.Hükümetlerin ihale yasalarını sürekli değiştirerek, ucuzun alımını engellenmesi de büyük zararlar oluşturmuştur. Siyasilerin torpili çöküşü hızlandırdıSiyasilerin, KİT’lerin ihtiyaç duymadığı birçok kişiyi bu kurumlara sokmuş olmasının da, bu kurumları zarara sokan en önemli etkenlerden olduğunu söyleyen Aydal, "1997’deki Devlet Denetleme raporlarına göre Zonguldak Kömür işletmelerinde kömür çıkartan işçi sayısı, mevcut personelin sadece yüzde on beşi kadardı. Böyle bir kurumun kar etmesi de mümkün değildi." ifadelerini kullandı.Karabük Demir Çelik Fabrikası 1 TL'ye satıldı!Suçun kurumlarda değil, Devlet Teşekküllerinin zarar etmesini arzu eden iç ve dış etkenlerde aranması gerektiğini ifade eden Aydal, aynı işletmelerin el değiştirdikten sonra ortaya koydukları ekonomik performansın yukarıda sıralanan gerekçelerin ne kadar suni oluşturulduğunu gösteren en önemli deliller olduğunu söylerek şu örnekleri şöyle sıraladı:"TÜPRAŞ, 2004'de 1,3 milyar dolara ihale edildi ancak ihale iptal edildi. 2006 başında 4,3 milyar dolara bir aile şirketine satıldı. TÜPRAŞ, devirden sonraki her yıl oldukça iyi kar eden bir kurum olmuştur. KARABÜK Demir Çelik İşletmeleri, 1995’de iki aile şirketine 1 TL’ye ( sadece bir lira) satıldı. Karabük Demir Çelik İşletmesi şu anda 50 büyük sanayi kuruluşu içinde. Petrol Ofisi A.Ş. 2000 yılında 1,26 milyar dolara İŞBANK ve Doğan ailesine satıldı. Doğan Ailesi de POAŞ’ı Avusturyalı OMW Şirketine sattı. Şu andaki yıllık satışları 10 milyar dolar civarındadır.AK Parti 171 KİT'i özelleştirdiAydal, "AK Parti Hükümetleri döneminde ise, devlete ait ya da devletin ortak olduğu 171 kurum satıldı. Devletin elinde şu anda yalnız 71 kurum kaldı. Bundan sonra Hükümetlere düşen görev, elde kalan 71 Devlet Kuruluşunu satmadan önce zararların gerçek sebeplerini aramak olmalıdır." dedi.

Advert

İlginizi Çekebilir

Turkcell’de “Sömestr Heyecanı” yaşanıyor

Turkcell mağazalarında ve Türkiye’nin sadece elektronik ürün satışı yapan ilk pazar yeri platformu Turkcell Pasaj’da sömestr tatiline özel fırsatlar başladı. 26 Ocak’a kadar sürecek “Sömestr Heyecanı” kampanyasında bilgisayar, a

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

pendik escort bayan