Türkiye Kamu-Sen Şanlıurfa 6. Olağan Kongresi Yapıldı

ŞANLIURFA -(Ruha Haber Ajansı)-Türkiye Kamu-Sen Şanlıurfa Şube 6. Olağan Kongresi’nde Hikmet Karakuş güven tazeledi.
Şehitlik Çamlıkta gerçekleşen kongrede Divan başkanlığını Ali Türkeri  bir konuşma yaptı.Türkeri:”Türkiye Kamu-Sen, Sendika hak aranan yerdir. Sendikacılık öncelikle ciddiyet ister, fedakarlık ister, emek ister, emeği hakkı her zeminde savunacak cesaret ister, güce ve güçlüye değil üyeler adına tavır ister” dedi.

Kongrede bir konuşma yapan Başkan Hikmet Karakuş yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
“6. Olağan Genel Kurulumuzun, başta sendikamız ve üyelerine olmak üzere Şanlıurfa’mıza hayırlara vesile olmasını diliyorum. Genel kurulumuzun, sendikamıza ve ülkemize ışık tutacağına yürekten inanıyorum.
Değerli arkadaşlarım,
25 yıl önce filizlenen mücadelemiz emekle, alın teriyle, çileyle serpilip boy vermiş ve bugün başı yükseklerde, yüzü Türk memuruna dönük, gözü aydınlık gelecekte olan ve tüm Türk-İslam coğrafyasını kuşatan ulu bir dava haline gelmiştir.
Türkiye Kamu-Sen ile beraber Türk Eğitim Sen, 20. Yüzyılın sonları ile 21. Yüzyılın başları arasında çatışma ve kaos ortamı içerisinde geçen bu 25 yılda ortaya koyduğu duruş, sergilediği üstün mücadele ve elde ettiği kazanımları ile örnek bir kurum haline gelmiştir. Ancak daha yolun başında olduğumuzun, asıl mücadelenin bunda sonra başlayacağının bilinci içerisindeyiz.
Bilinmelidir ki, bir kısım çevreler sendikacılık adına mevki, makam ve şahsi ikbal peşinde koşarken, Türkiye Kamu-Sen, kamu görevlilerimiz adına yeni kazanımlar ve yeni yürekler fethetme peşinde koşmayı sürdürecektir. Bu gün bu sevda ile burada toplandık.
Türkiye Kamu-Sen olarak hak arama olgusunun ruhunu İslam’dan, mücadele gücünü milletimizden alarak, milli ve manevi değerlerimizden bir an olsun kopmadan, kurulduğumuzda belirlediğimiz ilkelerden en ufak bir sapma göstermeden, memurlarımızın hak ve menfaatlerinin korunup geliştirilmesi için faaliyetlerimizi yürütüyoruz.
Özellikle son yıllarda giderek artan bir şekilde bir tarafta, varlığıyla devleti somutlaştıran memurların haklarının yok edilmesi, diğer tarafta, ülkemizde terör yoluyla yaratılmak istenilen kaos ve malum çevreler tarafından dayatılan kanunlarla, devlet yapılanmamızın değiştirilmesi gibi girişimlere maruz kalmaktayız.
Devletin olmadığı yerde memur da olmaz gerçeğinden yola çıkarak; klasik Türk devlet anlayışı konusunda yapılması planlanan her türlü değişimin, memur kavramı üzerinde yapılacak değişimden geçtiğini biliyoruz. Bu nedenle bir taraftan kamu görevlilerimizin hak ve menfaatlerinin korunup geliştirilmesi bir taraftan da varlığımızın teminatı Türkiye Cumhuriyeti ve temelleri üzerinde yükseldiği tarihimize sahip çıkmaya çalışıyoruz.
Bugün milletimizi köklerinden kopararak tarihini, atasını unutmuş, dostunu düşmanını bilmeyen, geleceğini göremeyen bir toplum yaratma arzusunda olanlara karşı; andımızın kaldırılmaya, gençliğe hitabenin unutturulmaya, milli bayramlarımıza önemsiz bir anma toplantısı havası verilmeye çalışıldığı bir dönemde, Türk Eğitim Sen’in yüklendiği misyon ve omuzlarında taşıdığı sorumluluk şüphesiz ki hayati derecede önemlidir.
Bizler; engeller ve kısıtlamalarla dolu bir ortamda, sendikacılığı geriletmeye çalışanlara karşı ilerlemek; seviyemizi aşağılara çekmeye çalışanlara karşı, yükselerek cevap vermek durumundayız. Değişen dengelerde güce göre saf değiştiren, menfaate göre yer belirleyen, omurgasız ve ilkesiz bir sendikal ortamın Türk memuruna vuracağı darbeyi yok etmek için ortaya koyduğumuz bu anlayış, 25 yıldır Türk memurunun Konfederasyonumuza gösterdiği teveccühle taçlanıyor. Memurlarımızdan aldığımız güçle yürüttüğümüz bu mücadele grevli, gerçek anlamda toplu sözleşmeli, siyasete katılma hakkını da içeren özgürlükçü sendikal haklarla donanmış, refah ücretine kavuşmuş, geleceğe güvenle bakan bir kamu çalışanı; birlik, bütünlük ve kardeşlik içinde yaşayan, huzurlu bir topluma kavuşma temelinde şekillenmektedir.

Son zamanlarda yaşananların, aslında Türkiye’de bir kırılma noktasının da başlangıcıdır. Bölücü elebaşı adeta el üstünde tutuluyorsa, Devlet nişanlarında T.C kısaltılması ve Atatürk silüeti kaldırıldıysa, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinin kaldırılmasını istemeye cüret ediliyorsa, Türk bayrağının adının değiştirilmesini teklif eden şahıslar türediyse Atamızın bıraktığı miras zarar görüyor demektir. Kan kırmızısı giyerek, secdeye duran tüm şehitler, çocuklara mukaddes bir vatan ve tertemiz bir gelecek bırakmıştır. Bu sebeple değerlerimize sahip çıkmalıyız.
Elindeki tüm teçhizat ile birlikte saldırıya geçen leş yiyici sırtlanlar, adeta taş taş üstünde bırakmamak için ant içmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Atatürk ile kavgalı olmak, milli kimliğimiz olan Türklüğe düşmanlık beslemek, etnik yapılar üzerinden siyaset yapmak, ağır bir suçtur. Bunun millet vicdanında cezasının da ağır olduğu bilinmelidir. Ulu Önder Atatürk milletimize sonsuz bir inanç ve sevgi ile bağlıydı. Her kim ki, bu topraklardan emperyalizmin kökünü kazıyan, yeniden millet olmamızı sağlayan, bu vatan topraklarında barışı tesis eden Atamıza hakarette bulunsun, topraklarımızın bütünlüğünü hedef almaya çalışsın, milletimiz arasında nifak tohumları serpmeye çalışsın, işte o zaman karşısında Türkiye sevdalılarını bulacaktır.
Her türlü zorluğu göze alarak çıktığımız hak mücadelesi seferinde, her gün büyüyerek bugün 400.000 üyesi ile millet sevgisinin, vatan sevdasının ve hizmet aşkının adresi; Türkiye Cumhuriyetinin vazgeçilmez değerlerinin, yılmaz savunucusu olan Türkiye Kamu-Sen’e gönül vermiş siz üyelerimizle bu güzel günde beraber olmanın verdiği güzel bir heyecan içerisindeyim.
Sendikal yapılanmanın önünün her türlü polisiye tedbirle kesilmek istendiği bir dönemde, Devlet Memurları Kanunu memur sendikacılığını yasaklarken, 12 Eylül Darbesinin memurlarımız üzerinde yarattığı ağır tahribatın izleri henüz silinmemişken, çileye talip olan bir avuç gönül eriyle çıktığımız çetin yolda, her köşe taşına memurlarımız adına ayrı bir isim ekleyerek çıktığımız bu yolda Allah yar ve yardımcımız olsun.
Bu zorlu yolda desteğini bizlerden esirmeyen ve her yıl artan bir ilgiyle konfederasyonumuza bağlı sendikalara üye olmaya koşan bütün kamu görevlilerimize ve mücadelemizin geniş kitlelere ulaşmasını sağlayan değerli basın çalışanlarımıza teşekkür eder, kongremizin hayırla sona ermesini temenni ederim.”dedi.
Konuşmaların ardından tek liste ile gidilen kongrede Türkiye Kamu-Sen Şanlıurfa İl Başkanı Hikmet Karakuş tekrar başkan seçildi.