Urfa’nın sağlık sorunları TBMM’ye taşındı

(Ruha Haber Ajansı / RHA) Şanlıurfa Milletvekili Ayşe Sürücü, kentteki sağlık sorunlarını Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıdı.

Ruha Haber Ajansı’nın dün gündeme getirdiği Suruç Devlet Hastanesi’ndeki sorunlar, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya soruldu.

Sürücü, soru önergesiyle Bakan Koca’ya şu soruları yöneltti:”Şanlıurfa’da hastane sıkıntıları gittikçe artmakta ve bu duruma iktidar tarafından hiçbir çözüm üretilmemektedir. Edinilen bilgilere ve yerel basında yer alan haberlere göre yaşanan bu sıkıntılardan biri Suruç’ta devlet hastanesinde yaşanmaktadır. Yaklaşık bir yıldan fazla süredir faaliyete geçen hastane, iddialara göre arazi yeterince araştırılmamış ve drenaj sistemi yapılmamıştır. Yağmur sularının birikmesiyle birlikte zemin kat sular altında kalmıştır. Yetkililer ise geçici olarak çareyi dinamolarla halletmeye çalışmıştır. Zemininde çatlaklar oluşan hastanenin fiziki bozuklukları gün geçtikçe artmaktadır. Bir diğer sıkıntı ise Birecik ilçesinde yaşanmaktadır. Hastanenin Nöroloji ve Göğüs Hastalıkları bölümünde doktor bulunmamaktadır. Bu durumdan dolayı halk mağdur edilmektedir. Daha önce de soru önergesi olarak sunduğumuz Eyyübiye ilçesinde ki kadın doğum ünitesinin sadece bir tane ile sınırlandırılması, hijyen açısından yetersiz olması ve personellerin hastaya davranışlarından dolayı yaşanan sıkıntılar suiistimal edilmiş fakat bu kez daha anne karnında olan 5 aylık bir bebeğin ölümüne yol açmıştır. Olayı anlatan A.S adlı vatandaş, eşini ambulansla acil olarak Eyyübiye’de ki hastaneye götürmek zorunda kaldıklarını belirttikten sonra mağdur olduğu durumu şöyle anlatmaktadır: “07.03.2019 günü saat 12-13 civarı hastaneye vardık eşimi içeri aldılar ve benim girişime izin verilmedi yaklaşık 45 dakika bekledikten sonra güvenlik görevlisi gelip eşimin hastanedeki odalardan birine yatırıldığını belirtti. Eşimi görmek istediğimde ise yine izin verilmedi ve bende yangın merdiveninden içeri girdim. Hastaların bulunduğu odalar kir içerisindeydi. Lavaboda el yıkama sabunu bulunmuyor ve lavabonun gider yeri bozuk olduğu için suyun hepsi yere dökülüyordu. Eşimin kanaması fazla olduğu için çarşaf istedim bana hasta bezi getirdi. Ve bu işlemi benim yapmam gerektiğini söyledi. Hasta bakıcının olup olmadığını sorduğumda ise hasta bakıcının her işe yetişemediğini söyledi. Daha sonra hemşire gelip eşimin kürtajı için onay kâğıdını imzalamamı istedi. Kağıdı okuduğumda içiriğinde yazılan bilgilendirmelerden hiçbirinin bana yapılmadığını fark ettim ve hemşireye doktorla görüşmek istediğimi söyledim. Doktorun yanına gittiğimde ise bana bağırarak ne istediğimi sordu. Bende bana bilgilendirme yapması gerektiğini izah ettim karşılığında da doktor beni provokatörlükle suçladı aramızda küçük çaplı bir sözlü tartışma geçti. Daha sonra eşimin kürtajı için izin belgesini imzaladım. Eşimi kontrol için özel hastaneye götürdüğümde durumu anlattım ve doktor bebeğimizin hatalar yüzünden vefat etmiş olabileceğini söyledi. Mağdur olduğum bu hadiseyi CİMER’e yazdım. Fakat hala herhangi bir soruşturma olmamıştır. Bunun dışında 2011’te ki projeler içinde yapılması planlanan 1700 Yataklı Şehir Hastanesi en ufak bir temel atılmamasına rağmen 4 kez temel atıldığına yönelik söylemlerde bulunuldu.

Bu Bağlamda;

1. Eyyübiye Devlet Hastanesi’nde tek bir kadın doğum ünitesinin olmasından haberdar mısınız?
2. Birecik Devlet Hastanesinde neden hala Nöroloji ve Göğüs hastalıkları doktoru bulunmamaktadır?
3. 2011’den beri yapılması planlanan Şehir Hastanesi neden hala tamamlanmamıştır? Tamamlanmadığı halde neden sürekli olarak temel atıldığına dair söylemlerde bulunuluyor?
4. Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde bulunan Kadın Doğum ünitesinde yılda kaç çocuk ölmektedir?
5. Hastanedeki çocuk ölümlerinin önüne geçmek için bakanlığınız ne tür çalışmalar yürütmektedir?
6. Şanlıurfa’nın hastane problemleri gündemi meşgul ettiği halde bakanlığınız neden sorunları göz adı etmektedir?”