Ruha Haber Ajansı Şanlıurfa Güncel Ekonomi, Spor, Siyaset Haberleri
Geçtiğimiz Cumartesi günü gergin geçen ve iki listenin yarıştığı Kent Konseyi Genel Kurulunda Adil Saraç’ın listesi kazanmıştı.
Ancak Adil Saraç’ın listesinde bulunan bazı kişiler aynı zamanda Mehmet Akbaş’ın da listesinde yer almışlardı.Yada Mehmet Akbaş’ın listesinde yer alan bazıları aynı zamanda Adil Saraç’ın listesinde de kendilerine yer buldu.Düşünün Şanlıurfa Kent Konseyi gibi çok önemli bir temsil mekanizmasında her iki listeye de kendini yazdıranlar acaba bu memleketi ve Kent Konseyi’nde memleket çıkarı için mi böyle ikili oynadılar yada kendi çıkarlarını düşünerek mi her iki listede yer almak için kulis yaptılar.Hemde Mehmet Akbaş’ın listesinde yer alabilmek için kimbilir nasıl kulis yaptılar.İşte bu ikili oynayan şahıslardan Şanlıurfa için şahsım adına birşey beklemek doğrusu inancım yok.Şanlıurfalıların bu şahıslardan beklentilerini ise bilemem.İnanıyoruk ki Şanlıurfalılar da benim gibi düşünüyor..Hiçbirimiz ikili oynayanları sevmeyiz ve beklenti içinde de olmayız.Onun için bunlardan Urfa‘ya katkı beklemek elbette ki yanlış olur.
Biz bu tür ikili oynayanlara eskiden küçükken ”Dönen Dolaplar”diyorduk.Kent Konseyi Genel Kurulunda bekledim bu arkadaşlar desinler ki valla biz filanın listesinde yer almak istiyoruz ve diğer listede sehven haberimiz olmadan yazmışlar diye bir açıklama bekliyordum.Ancak bu arkadaşlardan o günde bugün de sessizliğini koruyor.Bu nedenle bu arkadaşlar için bu yazıyı kaleme almak gereğini ve sorumluluğunu hissettim.Onlara göre belki gözaçıklık yapmışlar veya milletin gözünden kaçmış ve nasıl olsa hangi liste kazanırsa kazansın yerleri garanti gibi düşündüler amma aslında onlar kendilerini deşifre ettiler.Düşüncelerini belli ettiler.Şahsen ben utandım bu arkadaşların ismi genel kurulda okunduğunda,ancak onlar utandılar mı bilmiyorum ?
Neyse çok uzattım belki amma bir mesele ile bunu sonlandırım belki ders çıkaranlar olur…
Zamanın birinde bir köyde iki kişi arasında bir alacak verecek meselesi tartışması vuku bulmuş.Bu iki kişi hakem olarak köyün ileri gelenlerinden birine az okumuş ancak Köyde ona Hoca diyen birine çözüm için giderler.Hocaya durumu anlatırlar hoca biraz düşünmeye başlamış ancak işin içinden çıkamamış..O İki kişiden biri biraz kıvrak zekasını kullanarak ( güya göz açıklık yapmış ) söze girmiş hocam demiş..Ben bir çözüm buldum demiş.Hoca şaşırmış ve buyur demiş nasıl bir çözüm buldun.Demiş biz ikimiz güreş yapalım,eğer hangimiz yere düşerse sen onu (……..Haya ederek nokta koydum ve yazmadım.) demiş.Bu mesele hocanın hoşuna gider.Tam bunlar ayağa kalkmış güreşmek için.Ancak hoca bunlardan daha acele ayağa kalkmış ve tumanını indirmeye başlamış.Bu iki kişi hemen hocaya dönerek hocam ne oldu.Hemen tumanı indirdin demiş.Hoca da eee nasıl olsa biriniz düşeceksiniz demiş.Benim işim garanti demiş…
İşte Kent Konseyi’nde çıkarılan iki listede yer alan bazı arkadaşların durumu da yukarıda anlattığım Hocanın meselesine benziyor.Meseleyi anlayan anladı tabi.İşte Kent Konseyi’nin durumu..
