SES Eşbaşkanı Eylem Salar: Urfa’da yaklaşık 1600 günlük vaka sayısı her geçen günde artıyor

(RHA AJANS/RHA) – SES Eşbaşkanı Eylem Salar, “Genel anlamda Urfa’da yaklaşık 1600 günlük vaka sayısı her geçen günde artıyor. Ne yazık ki hem bakanlık düzeyinde hem il sağlık Müdürlüğü düzeyinde şeffaf açıklama, bilgi ya da belgiye ulaşabileceğimiz bir ortam ne yazık ki yok” dedi.
Şanlıurfa’da salgının başladığı günden bu yana hastanelerin yoğun bakım, göğüs hastalıkları ve acil servislerinde canla başla görev yapan sağlık çalışanları, vakaların arttığı bugünlerde hastalara şifa vermek için yoğun çaba sarf ediyor.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Urfa Şubesi Eşbaşkanları Eylem Salar ve Salih Karataş, Ruha Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Başkanlar, Şanlıurfa’daki vaka sayısını, yoğun bakım durumlarını, kapatılan hastaneleri anlattı.
 “GENEL ANLAMDA URFA CİVARINDA YAKLAŞIK 1600 GÜNLÜK VAKA SAYISI HER GEÇEN GÜNDE ARTIYOR”
SES Eşbaşkanı Eylem Salar, Şanlıurfa’da günlük vaka sayısının 1600’lerde olduğunu ifade ederek, “Son süreçte Urfa’ya özel konuşmak gerekirse açıkçası yoğun bakımlarda çok ciddi yer sıkıntısının olduğunu, insanların biri öldükten sonra yerine servisten bir hasta çekildiğini biliyoruz. Serviste özellikle fakültede, Eyyübiye’de servis hastalarının vefat ettiği bilgisi var elimizde, yoğun bakımlarda yer olmadığı için. Maalesef servis ortamında entübe edilemedikleri için kaybediyoruz hastaları. Genel anlamda Urfa civarında yaklaşık 1600 günlük vaka sayısı her geçen günde artıyor. Ne yazık ki hem bakanlık düzeyinde hem il sağlık Müdürlüğü düzeyinde şeffaf açıklama, bilgi ya da belgiye ulaşabileceğimiz bir ortam ne yazık ki yok. Kendi sahamızdan kendi edindiğimiz verilerimiz bunlar bizim” dedi.
 
“MAALESEF BUNUN AÇILMASINA DÖNÜK HERHANGİ BİR ŞU ANDA BİR PRATİK YOK ORTADA”
Eşbaşkan Eylem Salar, pandemi hastanesi ile ilgili bir bilgi olmadığını belirterek, “OHAL sürecinde özellikle kapatılan bir takım özel hastanelerin bu süreçte pandemi hastanesi olacağı yönünde bilgiler var ama maalesef bunun açılmasına dönük herhangi bir şu anda bir pratik yok ortada. Burada açılsa dahil sağlık çalışanlarının buraya nasıl entegre edileceği, nasıl bir ortamda faaliyete geçeceği bu hastanelerin buna dair herhangi bir bilgi yok” diye konuştu.
“YOĞUN BAKIMDA BİR KİŞİNİN TEK BAŞINA ÇALIŞMASI MÜMKÜN DEĞİL BU ŞARTLARDA”
Eylem Salar, Siverek’te bazı sağlık personellerinin hastanelerde birden çok alanda çalıştırıldığının altını çizerek, “Yine Urfa’da bir devlet hastanesinde yoğun bakımda tek hemşireli arkadaşlarımızın çalıştığını biliyoruz. Yoğun bakım şartlarında, normal şartlarda arkadaşlarımızın bireysel ihtiyaçları olabiliyor, lavaboya gidebiliyorlar, yemek yeme koşulları oluyor. Bunlardan kaynaklı tek başına çalışabilmesi, yoğun bakımda bir kişinin tek başına çalışması mümkün değil bu şartlarda. Ancak arkadaşlara bu anlamda ciddi anlamda mobbing yapılıyor. Eğer itiraz ederlerse yer değişikliği öne sürülerek arkadaşlara tehditvari sözler öne sürülüyor. Özellikle Siverek Devlet Hastanesi’nde bunu duyduk. Onun dışında Covid’te çalışan, Covid’te yoğun bakımda çalışırken, bir sonraki nöbetine farklı bir yoğun bakımda yaşayabiliyor. Bir sonraki nöbetini Covid-19 yoğun bakımı şeklinde aslında prosedüre çok uygun olmayan pratiklerle karşılaşabiliyoruz biz. Aslında çok büyük bir sorun bu, yani normal şartlarda yoğun bakımda çalışan bir arkadaş Covid yoğun bakımda çalışamaz. Böyle bir prosedür, böyle bir pratik yok. Arkadaşlarımız zoraki şekilde eleman eksikliği gerekçe gösterilerek maalesef farklı yerlerde çalıştırılabiliyor. Özellikle Siverek Devlet Hastanesi için bunu söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.
 “BİZİM SON BİR HAFTADA EVDE ÖLEN, VEFAT EDEN KORONA SAYISI 6”
SES Eşbaşkanı Salih Karataş, Şanlıurfa’da evlerde koronavirüsten dolayı 6 kişinin vefat ettiğini iddia ederek, “Bu süreçte aslında hastanelerin oranını yoğun bakım oranlarını yüzde 100’e çıkarsalar dahi bunun önleminin alamayacaklardır. Çünkü balık baştan kokar misali yaklaşımları noktasında Sağlık Müdürlüğü ve Valilik’in yaklaşımları noktasında her şeyi –mış gibi yapma durumları aslında gelişiyor. Bizim son bir haftada evde ölen, vefat eden korona sayısı 6. Dolayısıyla bu da yoğun bakımların olmamasından kaynaklanıyor. İnsanları kronik rahatsızlıklarına rağmen evlere gönderme durumları gerçekleşiyor. Bu durumda yapılabilecek şey aslında bulaş riskini en aza indirebilmektir. Şimdi Urfa’da biz sayıların 250 olduğu dönemleri de gördük. 1600-1700 olduğu dönemleri de yaşadık. Bunun önündeki en büyük engel aslında bürokrasidir. Biz işte Mart ayından itibaren bu süreci yaşıyoruz. Neyin ne olacağı konusunda zaten dünya genelinde bazı önlemler alınsa da maalesef Urfa’da alınan önlemlerin bürokrasiye takılması, var olan hastanelerinde açılmaması önünde bir engel oluşuyor” dedi.
 
“URFA’DA VAR OLAN SORUN GENELDE YOĞUN BAKIM HASTA YATAKLARININ DOLMASIYLA GÜNDEME GELİYOR”
Eşbaşkan Salih Karataş, Şanlıurfa’nın yoğun bakımlarının dolmasıyla gündeme geldiğini ifade ederek, ““Şimdi Ursu Hastanesi’nin bakanlıkla yaptığı bir sözleşme var, o binayla ilgili. Ama bina 4 aydır ihaleye verilmesine rağmen hala binada herhangi bir hizmet verilmiyor. Ve var olan tüm yoğun bakım üniteleri dolduğundan kaynaklı Urfalı vatandaşlar evlerinde ölüme terk ediliyor. Bu birinci sorun, ikinci sorun hastaneleri bulaş riskinin en yoğun olduğu seviyeye getirdiler. Bunu biz değil aslında bakanlığın kendisi de kendisini teyit ediyor. Diyor ki, temaslar hastalar test verdiğinde eğer testi negatif çıkarsa bu hizmete devam etmesi gerekiyor. Hemşire arkadaşımız kuluçka süresini geçirmediği için 4 gün sonra bu hastalık çıkıyor. Kişinin karantina süresini esas almadan hastanede bulaş riskini daha çok arttırıyor. Bu en büyük sebeplerden bir tanesi. Dün bir tane üyemiz aradı dedi ki, ben test vermişim, yarın sabah testimin sonucu çıkacak. Ama ben çalışmaya devam etmek zorunda kalıyorum genelge bu yönde. Testin pozitif çıkacağını düşünürsek sabaha kadar yanında çalışan mesai arkadaşlarına bulaştıracaktır bu hastalığı. Bunun için hiçbir önlem alınmıyor. Hastalığı daha da körükleme biçimi gelişiyor. Var olan genelgeneler, yönetmelikler veya idari amirlerin tarzı ve tavrı önlemeye yönelik değil, öldürmeye yöneliktir. Biz bunu sahada görüyoruz. Urfa’da var olan sorun genelde yoğun bakım hasta yataklarının dolmasıyla gündeme geliyor” diye konuştu.
“URFA’DA 3-4 TANE ŞU ANDA 15 TEMMUZ SÜRECİNDEN SONRA KAPATILAN VE BOŞ OLAN HASTANELER VAR”
Salih Karataş, kentte kapatılan hastanelerin açılması gerektiğini altını çizerek şöyle devam etti:
“Artık eşik tamamen ölüme yaklaşıyor, insanlar evlerde vefat ediyor, o zaman gündemleşiyor. Bu süreci bir yıldan bu yana bir süreçtir yaşıyoruz. Bu sürecin buraya kadar geleceği belliydi zaten. Urfa’da 3-4 tane şu anda 15 Temmuz sürecinden sonra kapatılan ve boş olan hastaneler var. Bakanlığın bir an önce onlarla sözleşme imzalayıp yeni personellerin atamalarını yaparak o hastaneleri de hizmete açması gerekiyor. Bu eksiklikler var. Hiçbir şekilde şeffaf yönetilmiyor süreç, İl Sağlık Müdürlüğü ve Valilik bu süreci şeffaflıkla değil de baskıyla, mobbingle süreci götürmeye çalışıyor. Bu beraberinde hizmet veren sağlık emekçilerinin de tükenmişliğine neden oluyor. Bu şekilde eğer devam ederse Urfa’da Covid-19’a yakalanmayan kişi sayısı çok ender, parmakla gösterilecek seviyeye gelecek.”